Kitap yorumu, Book review (Mevsim hep sonbahar, The book of fate)

Parinoush Saniee - Mevsim hep Sonbahar  

(Parinoush Saniee - The book of fate) 

"Beni mutlu etmek ne kadar kolaydı ve bunu benden nasıl da esirgiyorlardı..."

Artık blogumuzda okuduğum kitaplarla ilgili düşündüklerimi, yorumlarımı yazmaya da karar verdim. Bu işe son zamanlarda okuduğum ve en sevdiğim kitapla başlamak isterim. Bugüne kadar okuduğum kitapları blog için yeniden okuyup yorumlamakla birlikde, yeni kitaplar da okuyup edebiyyat hazinemi zenginleşdireceğime inanıyorum. Bu arada, belirtmek isterim ki, Azərbaycan türküyüm ve kitap yorumlarımı kendi dilimde, kendi türkçemde yazmayacağım, çünkü genelde Türkiye türkçesinde olan kitapları alıyorum, çünkü kendi ülkemdeki kitap basımını yeterli seviyyede kaliteli bulmuyorum. Bunun en önemli sebebi ise tercümelerin kifayetsiz kalması (kendi yazarlarımızı da okurum, ama esasen tercüme edilmiş yabancı edebiyyat okumayı severim). O yüzden gramer hatalarım, bazen de dilimiz çok yakın olduğu için farketmeden kullandığım kelime hatalarım yüzünden şimdiden özür dilerim...
Evet. "Mevsim hep Sonbahar" ve ya ingilizce adıyla "The book of fate". Bu kitabı niye sevdim? Bir kere kitap tam olarak bir aşk romanı değil, bir gerilim romanı veya siyasi, dini roman da değil, hele ki suç romanı hiç değil.. ancak bunların hepsinden içinde barındırıyor..tıpkı hayat gibi.. Doğudaki, kitaba göre özelleşdirirsek, İrandaki bir kadının çocukluğundan yaşlılığına kadar dönemin doğurduğu şartlar altında yaşadığı ağır ve güzel zamanlar akıcı bir şekilde anlatılmış. Kitabın yazarı da İranlı bir kadın olduğu için kendisiyle benzer, belki de aynı acıları yaşamış doğulu bir kadının hayatını kimse ondan daha güzel anlatamazmış gibi geliyor bana. Bu blogun yazarları da kadınlardır, ancak eseri böyle yüceltmemin sebebi kadın dayanışması değildir. Erkekler de kitabı okuduklarında bir kadının gözünden onun yaşadığı dünyayı, zorlukları göre ve anlaya bilir. Qaliba bunda yazarın payı önemlidir ki, zira Parinuş hanımın bu konuda hakkını yiyemeyiz :). Kendisinin aynı zamanda sosyolog ve psikolog olduğunu da belirtmek isterim. 2013-de ingilizceye tercüme edilen eser "World Literature Today" tarafından 2013-ün "yılın en güzel 75 tercümesi" sıralamasında yer almışdır. Eser daha 2010 yılında ise italyancaya tercüme edilmiş ve "Decameron"un yazarı Giovanni Boccaccio adına tertip edilmiş edebiyyat ödülüne layik görülmüşdür. İranda ise yasaklanmıştır. Eserin içeriği hakkında da bir kaç şey söyleyeyim artık...
Eser Masumenin dilinden onun hayat hikayesini anlatıyor. Kitabın başında bahs edilen "çocukluk" dönemini daha çok sevdiğimi fark etdim. Masumenin arkadaşı Pervane ile olan ilişkisi çok dikkatimi çekti, bazı açılardan onların arkadaşlığında kendimle en yakın arkadaşımın ilişkisini buldum. İkisi bir-birini tamamlıyor gibi... Masume yaş aldıkca problemleri daha da artıyor. Hani dizilerde olur ya, tam bir şeyler yoluna girerken yine bir problem çıkar ki, ilgi çekmeye devam etsin.. ancak burada önemli olan var olan problemin anlamlı olup-olmadığı, mesaj verip-vermediği, düşündürüp-düşündürmediğidir. Bu kitabın okunması da işte bu açıdan önemli. 
Masumenin aile içindeki, özellikle kardeşleri ile olan ilişkileri de kitapta değinilmiş mühim bir kısım. Onların ilişkisi bana kendi ağabeyim için şükür etdirdi açıkçası.
Eserde Masume eczacı Saite aşık olur, ancak kavuşamadığı gibi, başkasıyla evlendirilir... Hep sevenlerin kavuşması beklenir ya, burada benim beklediğim Masumenin kocası Hamitle mutlu bir hayat yaşaya bilmesiydi, çünkü Hamitin bir çok eksik yanı olsa da, ülkenin ve insanların refahı için mücadele eden devrimci, eğitimli ve modern bir adam olması onu bana daha çok sevdirdi.
Kitabın sonu hakkında detay vermiyeceğim. Ancak belirtmek isterim ki, kitap mutlu sonla bitmiyor..Bu kadar derin bir hikayenin ucuz Amerikan romantik komedi filmi gibi bitmesini de bekleyemezdik zaten.. Filmlerde ve ya kitaplarda mutlu son olmayınca daha hayattan, daha doğal buluyorum onları ve daha uzun süre aklımda kala biliyor. Bu kitabı da bitireli çok oldu aslında, ama hikayesi o kadar ruhuma işlemiş ki, hala hatırlaya biliyorum. Kısacası bu kitabı okuyun derim! 

...





posted under |

0 yorum:

Yorum Gönder

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa
    English French German Spain Italian Dutch Russian Portuguese Japanese Korean Arabic Chinese Simplified

    Pages

lesfillesdesgrands 2015 ©. Blogger tarafından desteklenmektedir.

    ...

    ...

Recent Comments