Kitap yorumu, Book review (Kayboluş, Breakthrough)
Ken Grimwood - Kayboluş
(Ken Grimwood - Breakthrough)

Kendisinden 100 yıl öncesine giden... yeni bir vücudun içinde Jenny Curran olarak hayat bulan Elizabeth bu hayatın büyüsüne kapılmaktan kendini kurtaramaz...
Yazarın "Sil baştan (Replay)" isimli eserini bu kitaptan önce okumuştum... Araştırdığımda aslında en çok tanınan eserinin de o olduğunu gördüm... yeniden okuyup yorumunu yazarım belki ;) Bir ara bu kitabın senaryolaştırılması gibi bir proje de olmuş ancak hayata geçirilmemiş... Kitab başlarda insanı kendine çeken bir kitap değil bana göre... Ancak sonrdan okunası kitap etkisi yaratıyor... Sonunu ise kuzenim şokedici bulduğu halde bende öyle bir etki yaratmadı, daha farklı bitmesini isterdim açıkçası :)
İnsana bir şeyler öyreten kitapları severim... Epilepsi daha önce hakkında hiçbir şey bilmediğim bir hastalıktı. Bu açıdan kitap benim için eğitici oldu. Mümkün olan en sade dille epilepsi hastalarının durumu ve hastalığın işleyişi anlatılmış... Bir de bu hastalığın oldukca yaygın olduğunu anlatan kısımlar da beni şaşırtdı:
" Birçok yetişkin erkek ve kadında epilepsi vardır ve bu durumun dahilik veya ortalamanın üstünde bir zekayla ilişkili olduğuna dair teoriler var. Büyük İskender epileptikti, Buddha da öyle ve Muhammed ve de Pascal. Flaubert ve Paganini, Byron, Napolyon, Dostoyevski, Jül Sezar... Avrupa'da iki yüz kişiden birinde epilepsi var, bu da demek oluyor ki Amerika'da bir milyon kadar epilepsi vakası var..."
Bayılmayla epileptik bayılma arasındakı farkı anlatan bu kısım da çok hoşuma gitti:
" Bazı insanların kan görür görmez bayılmalarını her zaman ilginç bulmuşumdur. Bu o kadar sık görülen bir tepkidir ki bazı bilim adamları bunun evrimle alakalı bir hayatta kalma değeri olduğunu düşünüyor. Tavşanlar tehlikeyel karşılaştıklarında 'donup' kalarak kendilerini görünmez hatta ölmüş gibi göstermeye çalışır, biz de aynı nedenden ötrü bayılıyor ola biliriz. Belki biz de kendi kanımızı akarken görünce bayıldığımızda kan basıncının aniden düşmesi kanamanın azalmasına yardımcı bile olabilir. Ancak epilepsi tamamen farklı bir durumdur. Kanla ya da bedenin başka bir kısmıyla ilgisi yoktur; beyinde başlayıp biter ve bizim gördüğümüz dış etkileri sadece orada olup bitenin doğrudan dışa vurumudur..."
Kitaba göre, epilepsi hastalarının birşeye konsantre olması oldukça önemliymiş. Çoğu epilepsi krizi, hasta en rahat olduğu zaman ve aklı boşken gerçekleşiyormuş. Yani bu noktadan sonra hayal kurmak gibi güzel bir hareket tıbbi olarak kahramanımız Elizabeth için yasakmış... En çok üzüldüğüm konu bu oldu... İnsanın hayal kurma özgürlüğünün elinden alınması özgür iradenin alınması kadar acı bir durum bana göre...
...
0 yorum:
Yorum Gönder